23 Temmuz 2013 Salı

küçük özgürlük avuntusu.





















Dört duvar. Bir ben. Bir sen.
"O"na yer yok hayatımızda.

3. tekiller hep zarar mı verir?
Yıkar mı mutluluk yuvası haline gelen aslında soğuk dört duvarı?

Kafamızı uzatıp nefes alabileceğimiz bir aralık yok mu burada,
illa ki dışarı mı çıkmak lazım bu soğuk duvarlardan ya da yıkmak mı lazım onları?

Eski radyodan Ahmet Kaya sesleniyor şimdi,
sevgi duvarı diye yalnızlığını seviyor, bak.

Sen hiç özlemez misin yalnızlığını,
hep dört duvarla kalınca "biz" olabileceğimizi mi sanıyorsun?

Anlamak lazım, anlaşmak, saygı duymak belki.
Özgür olmak, gözlerini kapatıp kendini boşluğa atarmışçasına özgür olmak.

Ah, ne güzel özgürlük!
Rutubet kokusu olmadan, burnunu acıtmayan özgürlük.
Kuşlarla birlikteymiş gibi, pervasızca.

Kendini özlüyor bazen insan, yoruluyor hayat karmaşasında.
Duvarların arasındaki küçük aralıklarla avunuyor.
Belki benim nefesim için varlar, belki de küçük fareler için.
Ne olursa olsun, bana bir aralık lazım. "küçük özgürlük avuntusu" 

                                                                                                         ayşe.






2 yorum:

  1. Kendini özlüyor bazen insan... ne güzel demişsin canım sağol :)

    YanıtlaSil
  2. rica ederim canım, ne mutlu bana. :)

    YanıtlaSil